Kurt Seyit, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı Kırımlı Türk bir ailenin en büyük oğludur. Babasına derin bir hayranlık ve saygı besleyerek büyüyen Kurt Seyit, tıpkı babası gibi Çar’ın en değerli subaylarından biri olmuştur. Zamanı geldiğinde de kendisine nasihat edildiği gibi Türk bir ailenin kızıyla evlenecektir. Asil bir Rus ailenin en küçük kızı olan güzeller güzeli Şura’nın mutlu hayatı ise babasının ölümcül bir hastalığa yakalanmasıyla sarsılır. Ablası Valentina ile birlikte babasının tedavisi için Petrograd’a (St. Petersburg) geldiklerinde, Kurt Seyit’in eski silah arkadaşı Petro ve ailesi kapılarını onlara açar. Savaş alanında yaptığı bir hatadan ötürü üniformasıyla şerefi arasında bir tercih yaparak yeni bir hayata adım atan Petro, Kurt Seyit ile Şura arasında köprü olur. Ancak Petro’nun gizliden gizliye Kurt Seyit’e beslediği düşmanlık, iki sevgili arasında aşılmaz bir engel haline gelecektir. Katıldıkları bir davette Kurt Seyit ile Şura’nın gözleri ilk kez birbirine değdiğinde, kaderleri de baştan yazılır. Yaşayacakları büyük aşk, zaman içerisinde onların vatanı, ailesi, hayattaki tek yaşama sebebi olacaktır.
Kurt Seyit’in ilgisinin bir bahisten ibaret olduğunu öğrenmek, Şura’ya hayatındaki ilk aşk acısını tattırır. Şura’nın kırgınlığını hisseden Seyit ne yanlış yaptığını bilmeden sesini Şura’ya ulaştırmaya çalışır. Şura yarasını tek başına sarmaya çalışırken, Petro Barones Lola ile başladığı oyununu ustalıkla noktalar. Şura babasının hastalığıyla ilgili gerçeklerle yüzleştiği, en çaresiz anında Kurt Seyit’i yanında bulur. Kurt Seyit cepheye gitmeden önce, ikisini bir araya getiren kaderleri aşkları için ikinci bir şans olur. Ancak Seyit, aklında babasının vasiyeti, geleceğinde kendisini bekleyen büyük bir savaş varken, Şura’ya tutamayacağı sözler vermez. İlk bakışta başlayan masalsı aşkları ayrılıkla sınanmadan önce kalplerinde de büyük bir savaş verir. Kurt Seyit’in en yakın dostlarından biri olan Tatya, bu aşkın sonsuzluğa uzanacak yolculuğunda en değerli boşluğu doldurur. Kurt Seyit ve Şura aşka teslim olduklarında, Petro’nun kalbinde de kapanmayacak bir kara delik açılır. Seyit cepheye gitmek üzere yola çıktığında, farkında olmadan hayatını ve aşkını en büyük düşmanına emanet edecektir.
Kurt Seyit’in ölüm haberi Şura’nın kalbine iyileşmeyecek bir kurşun yarası gibi yerleşir. Öte yandan babasının hastalığı da son aşamaya gelmiştir. Yaşadığı çifte acıyla aldığı nefes günden güne eksilir, hayatla olan bağı zayıflar. Petro, Şura ve ailesinin zor zamanında yanlarında olurken, Şura’yla geleceğini de verdiği sözlerle inşa etmeye başlar. Celil, uzun zamandır kayıp olmasına rağmen Kurt Seyit’ten umudu kesmemiştir. Onu civar hastanelerde aramayı sürdürür. Celil’in Kurt Seyit’e ulaştığı an, çok uzaklardaki Şura hayata tutunabilmek için son umudunu da kaybeder. Kurt Seyit bulunduğu hastanede gözlerini açtığında aklında sadece Şura’ya bir an önce kavuşmak vardır. Şura ve ailesi ise değişen ülke şartları yüzünden evlerini terk ederek teyzelerinin yanına gitmeye karar verir. Petro, Kurt Seyit’in hayatta olduğunu öğrendiğinde, Şura’ya verdiği ölüm haberinin gerçeğe dönüşmesi için hain bir pusu kurar. Kurt Seyit, Şura’yı bulmak için yola çıktığında uğrayacağı ihanete karşı tek kalkanı aşkı olacaktır.
Şura, Kurt Seyit'in ölüm fermanın imzalandığını bile bile aralarına bir ayrılığa daha izin vermez. Kurt Seyit'le beraber olduğu sürece kendisini bekleyen tehlikelere rağmen, aşkını hayatının önüne koyar. Bir daha hiç ayrılmamak umuduyla Kurt Seyit'in doğup büyüdüğü topraklara, Kırım'a doğru yola çıkarlar. Kendi hayatı ve ailesinin geleceği karşılığında en yakın arkadaşlarının hayatını ortaya koyan Petro. Kurt Seyit ve Celili öldürme görevini üstlenerek arkalarından Kırım'a doğru yola çıkar. Tehlikelerle başlayan yolculuk, her yeni durakta daha zorlaşır. Öte yandan Tatya, Celil'le aşklarını sonsuza kadar mühürleyecek hediyesini hayatı pahasına korumaya çalışır. Kurt Seyit yanında hayatının aşkı, kendisi için ailesini terk etmiş biricik sevgilisi ve can dostlarıyla Kırım'a gelir. Şura, yol boyunca büyüttüğü hayallerinin karşısında Kurt Seyit'in sözünü emir saydığı babasını ve ölesiye düşkün olduğu ailesini bulacaktır.
