Silahların Afyon’a gönderilmesi, Yunan Ordusu’nu etkilediği kadar İngiliz Charles Hamilton’I da düşündürür. Hamilton, İzmir’de bir iç isyan çıkartarak, Türk halkının karşı karşıya gelmesini sağlar. Bu uğurda halktan seçtiği bazı kişilerle iş birliği yaparken, kendisiyle uzlaşmaya uzak olanlara bombalı saldırılar düzenler. Mustafa Kemal Paşa’nın güçlenmesini istemeyen Hamilton, İzmir’de karmaşa çıkmasını arzu eder. Bu uğurda en büyük yardımı, Miralay Tevfik’ten alır. İzmir’de çıkan iç isyan, Ankara’da da yankılanır. Mebus Rıza Bey, İzmir’e giderek çıkan iç isyanı bastırma niyetindedir. Mustafa Kemal Paşa ise, Meclis-I Mebusan’da Misak-ı Milli kararlarının tanınmasını ister. Rıza Bey, daha sonra İzmir’den İstanbul’a gidecektir. Mebusların başına gelenler, Rıza Bey’in de korunması gerektiği gerçeğini ortaya çıkar. Mustafa Kemal Paşa, Milis Müfreze Komutanı Kara Fatma’yı görevlendirir. Kara Fatma, Yüzbaşı Yakup ve Cevdet ile birlikte hareket eder. Öte yandan Yunan Teğmen Leon’un, Yunan Ordusu’na ihanet ettiği ortaya çıkar. Yunan Kumandan Vasili ve Veronika’nın büyük şaşkınlıkla karşıladığı bu habere karşı gereken yapılır ve her yerde cezalandırılmak üzere Leon aranır. Leon için tek bir yol vardır; o da İzmir’den kaçmaktır. Bunu tek yapamayacağını anlayan Leon’un yardımına, büyük sevdaya düştüğü Hilal yetişir. Hilal, Leon’u sağ salim İzmir’den kaçırmanın peşindedir. Ağabeyi Ali Kemal de yardımcı olur. Fakat Mehmet, buna izin vermeye yanaşmayacaktır. Hilal ile Leon’un birbirlerini savunmasını anlayamayan Mehmet, intikam için büyük bir fırsat yakalamıştır.