Yaman, kendisinin ve aynı zamanda Cesur’la Asi’nin sokaklarda geçen çocukluk yıllarındaki travmaların baş sorumlusunun burnunun dibinde olduğunu anlar. Bu hayaletle tek başına yüzleşmeli, Asi ve Cesur’u uzak tutmalı, Rüya’yı tehlikeye atmamalıdır. Fakat hedefine yaklaştıkça, tehlikenin aslında hepsine ne kadar yakın olduğunu fark eder. Serhan’ın bu adamla bir bağlantısı olduğunu fark etmesi, işleri bambaşka bir boyuta taşır. Bu yeni ama aslında eski düşman, Yaman’la Alaz arasındaki bağı da kuvvetlendirir. Geçmişte yaşananların Asi’de nasıl izler bıraktığını anlayan Alaz, artık reddedemediği aşkına daha da sıkı sarılır. Fakat Asi’nin kalbinde açtığı yaraları onarmak kolay değildir ve kendi hataları, Asi’yi tehlikenin göbeğine doğru itmektedir. Deniz hakkında ortaya çıkan gerçekleri kabullenmek Güven ve Özge için kolay olmaz. Ancak Özge’ye içine düştüğü imkansız bir durumda yardım eli Neslihan’dan uzanır. İki kadın hem aşkları hem annelikleriyle sınanmaktadır.
Yaman realizes that the person responsible for the traumas of his, Cesur and Asi's childhood, spent on the streets, is right under his nose. He must face this ghost alone, keep Asi and Cesur away, and not endanger Rüya. But as he gets closer to his goal, he realizes how close the danger actually is to all of them. Serhan's realization of his connection to this man takes things to a whole new level. This new, but actually old enemy, strengthens the bond between Yaman and Alaz. Realizing how the events of the past left their mark on Asi, Alaz clings even closer to his love, which he can no longer reject. But it's not easy to repair the wounds inflicted on Asi's heart, and his own mistakes push Asi into the very heart of danger. It's not easy for Güven and Özge to accept the truths about Özge. However, Neslihan lends a helping hand to Özge in an impossible situation. Two women are tested with both their love and motherhood. And one of them will now have to know how to retreat.